Obstrüktif Uyku Apne Sendromu

Obstrüktif Uyku Apne Sendromu

Obstrüktif uyku apne sendromu ağız ve burun boşluklarının arka yüzündeki (farinks) hava yolunda uyku sırasında olan daralma nedeni ile oluşan ve sık rastlanan bir hastalıktır. Bu daralmanın sebepleri ve mekanizması birçok nedenden kaynaklanabilmekle birlikte, yapısal olarak daha hassas olan hava yolunda uyku sırasında kas tonusu (gerginlik) azalması ile ilişkilidir. Tüm yaş gruplarında görülebilir, görülme sıklığı 30-60 yaş arasında erkeklerde % 4, kadınlarda % 2 olarak bildirilmiştir. Obstrüktif Uyku Apne Sendromu yaşla birlikte daha sık olarak ortaya çıkar, 50-70 yaşları arasında arasında görülme sıklığı pik yapar.

Obstruktif uyku apne sendromu gelişme olasılığını arttıran bazı fiziksel özellikler aşağıdaki tabloda özetlenmiştir.

1.Obezite (Şişmanlık)

  1. Boyun çevresinin 40 cm üzerinde olması, kısa boyunlu olmak
  2. Septal deviasyon (Burun eğriliği)
  3. Yüksek ve dar damaklı olmak, uzun uvula (küçük dilin uzun olması), düşük yumuşak damak, geniş tonsil (bademcik) ya da adenoid nedeni ile hava yolunun kapanması
  4. Makroglossi (büyük dil), dar maksilla ve mandibula (çenenin küçük olması)

Gün içinde artmış uykululuk Obstrüktif Uyku Apne Sendromu’nun en belirgin klinik özelliğidir. Hafif Obstrüktif Uyku Apne Sendromu olan hastalarda, kişi gün içinde etrafta dış uyaranlar yokken ve sakin durumda otururken uyuya kalırken, ağır Obstrüktif Uyku Apne Sendromu olan hastalarda, kişi araba kullanırken, toplantı sırasında, yemek yerken, konuşurken bile uyuyabilir. Obstrüktif Uyku Apne Sendromu olan hastalar gece derin uykuya geçemezler. Uykuları gece boyunca yüzlerce kez nefes durmaları ile kesintiye uğradığından bu hastalar sıklıkla dikkat konsantrasyon kaybı, unutkanlık, depresif şikayetler nedeni ile hekime başvururlar. Gece horlama ve uyku esnasında nefes durmaları genellikle hastanın yatak partneri tarafından ifade edilir. Baş ve boyun bölgesinde terleme, gece içinde sık uyanma, tuvalete gitme, sabah baş ağrısı, ağzı kuruluğu, seksüel fonksiyon bozukluğu, kilo alımı Obstrüktif Uyku Apne Sendromu olan hastalarda sorgulanması gereken şikayetlerdir.

Obstruktif Uyku Apne Sendromu masum bir hastalık değildir. Uyku sırasında nefes durmaları kandaki oksijen konsantrasyonun düşmesi ve dokulara yeteri kadar oksijen götürülememesi anlamına gelir. Bu nedenle Obstrüktif Uyku Apne Sendromu tedavi edilmediği taktirde, aşağıdaki tabloda görülen ciddi hastalıkların ortaya çıkması beklenir.

  1. Hipertansiyon (Yüksek tansiyon)
  2. İnme (Felç)
  3. Obezite (Şişmanlık)
  4. Ateroskleroz (Damar kireçlenmesi)images-1
  5. Noktürnal aritmi (Gece olan kalp ritm bozuklukları)
  6. Noktürnal kardiyak iskemi (Gece olan kalp kan akımında azalma)
  7. Pulmoner hipertansiyon

Polisomnografi Obstrüktif Uyku Apne Sendromu tanısında altın standarttır. Polisomnografi hastaların solunum olaylarının, beyin elektriksel aktivitesinin, kalp ritminin, bacak, kol ve çene kaslarında hareket olup olmadığının gece boyunca izlendiği bir incelemedir. Polisomnografi aracılığı ile hastanın gece boyunca kaç kez nefesinin durduğunu, ne kadar süre için durduğunu, nefes durmaları sırasında kandaki oksijen konsantrasyonunun ne kadar düştüğünü, derin uykuya geçip geçemediğini, rüya görüp görmediğini, fark etmeden gece boyunca bacaklarını hareket ettirdiği için uykusunun bozulup bozulmadığını ve solunum durması sırasında kalpte bir ritim bozukluğu olup olmadığını anlamamız mümkün oluyor.

Obstrüktif Uyku Apne Sendromu olan hastalarda polisomnografi sonrası hastalığın tanısı konulur ve ağırlık derecesi belirlenir. Hastalara uyku sırasında üst hava yolu stabilitesini bozabilecek alkol, anksiyolitik, hipnotik, narkotik ilaçların alınmasından kaçınılması önerilmelidir. Kilo verilmesi üst hava yolu stabilitesini arttırır. Kilo verme sonrası hastalarda Obstrüktif Uyku Apne Sendromu’nun hafiflemesi ya da düzelmesi mümkün olabilir. Bu nedenle hastalara kilo vermesi önerilir. Obstrüktif Uyku Apne Sendromu’nun medikal tedavisi hastaların Continious Positive Airway Pressure (CPAP) denilen oral-nasal maske ile uyumasıdır. Üst hava yolunda anatomik olarak obstrüksiyona yol açan yapısal nedenler olan (büyük bademcik, küçük dilin uzun olması gibi) ve kafa yüz bölgesinde yapısal anomalileri olan hastalara cerrahi tedavi önerilir.

Yorum yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir