Baş ağrısı hastalıkları arasında özel bir yere sahip olan oksipital nevralji, birçok kişinin günlük yaşam kalitesini olumsuz etkileyen önemli bir nörolojik durumdur. Bu rahatsızlık, boyun arkasından başlayıp kafatası arkasına yayılan karakteristik ağrılarıyla kendini gösterir ve doğru teşhis edilmediğinde uzun süre hastayı rahatsız edebilir.
Oksipital Nevralji Nedir?
Oksipital nevralji, baş ağrısı hastalıkları arasında özel bir yere sahip, günlük yaşam kalitesini ciddi şekilde etkileyebilen bir nörolojik ağrı hastalığıdır. Genellikle boynun arkasından başlayıp başın arka kısmına, bazen de göz arkasına kadar yayılan keskin, batıcı ağrılarla kendini gösterir. Oksipital nevralji, çoğu zaman migren veya gerilim tipi baş ağrısı ile karıştırılabilir.
Doğru tanı konulmadığında oksipital nevralji yaşam kalitesini ciddi şekilde etkileyebilen şiddetli ağrılara neden olabilir. Özellikle ani hareketle tetiklenen keskin ağrılar, hastaların günlük aktivitelerini kısıtlayabilir ve iş yaşamını olumsuz etkileyebilir. Doğru tanı ve uygun tedaviyle ağrılar kontrol altına alınabilir.
Oksipital Nevralji Nedir?
Oksipital nevralji, kafatasının arka kısmında bulunan oksipital sinirlerin irritasyonu, sıkışması veya hasar görmesi sonucu ortaya çıkan bir baş ağrısı türüdür. Bu sinirler, boynun üst kısmından çıkarak kafa arkasındaki deri ve saçlı deriye duyusal sinyaller taşır.
İnsan vücudunda üç ana oksipital sinir bulunur:
- Büyük oksipital sinir (Greater occipital nerve)
- Küçük oksipital sinir (Lesser occipital nerve)
- Üçüncü oksipital sinir (Third occipital nerve)
Bu sinirlerden birinin veya birkaçının kaslar arasında sıkışması, travma, iltihaplanma veya kas spazmı sonucu tahriş olması ağrıyı başlatabilir. Oksipital nevraljiye bağlı ağrılar genellikle ani, elektrik çarpması benzeri, tek taraflı ve başın arka kısmına sınırlı olur. Ağrı, dokunma, tarama veya baş hareketleriyle tetiklenebilir.
Hastalar çoğunlukla ağrıyı “ensemden yukarıya doğru yayılan keskin bir acı” şeklinde tarif eder. Bu durum, sadece fiziksel rahatsızlık yaratmakla kalmaz, uyku bozuklukları, konsantrasyon güçlüğü ve kronik yorgunluk gibi ikincil sorunlara da yol açabilir.
Oksipital Nevralji Neden Olur?
Oksipital nevralji gelişiminde birçok farklı faktör etkili olabilir. Bu nedenler arasında en yaygın olanları şunlardır:
Kas gerginliği ve spazm, en sık görülen nedenler arasında yer alır. Uzun süre bilgisayar başında çalışmak, yanlış uyku pozisyonu veya stres kaynaklı kas kasılmaları oksipital sinirler üzerinde baskı oluşturabilir. Bu durumda boyun kasları sertleşir ve sinir dokusunu sıkıştırır.
Travma ve yaralanmalar da oksipital nevralji gelişiminde önemli rol oynar. Whiplash yaralanmaları, boyun burkulması, kafa travması veya spor yaralanmaları sonrasında oksipital sinirler hasar görebilir. Bu tür yaralanmalar, sinir dokusunda iltihaplanma ve ödem oluşumuna neden olur.
Postür bozuklukları modern yaşamın bir getirisi olarak karşımıza çıkar. Öne eğik kafa pozisyonu, omuz çökmesi ve boyun eğriliği gibi duruşsal problemler, uzun vadede oksipital sinirler üzerinde kronik baskı oluşturur.
Enfeksiyon ve inflamatuar süreçler de hastalığın gelişiminde rol oynayabilir. Menenjit, ensefalit veya üst solunum yolu enfeksiyonları sonrası gelişen inflamatuar süreçler, sinir dokusunu etkileyebilir. Ayrıca romatolojik hastalıklar da oksipital nevralji riskini artırır.
Anatomik varyasyonlar ve doğumsal anomaliler bazı kişilerde hastalığa yatkınlık yaratır. Boyun omurlarındaki yapısal farklılıklar, kas liflerinin anormal seyri veya sinir kanallarının darlığı bu duruma neden olabilir.
Oksipital Nevralji Belirtileri Nelerdir?
Oksipital nevralji, başın arka kısmındaki oksipital sinirlerin sıkışması, tahrişi veya hasarı sonucu ortaya çıkar. Bu tabloya yol açan birçok neden olabilir; en sık görülenler şunlardır:
- Kas Gerginliği ve Spazm:
Günümüz yaşam tarzında uzun süre bilgisayar başında çalışma, stres, yanlış oturuş veya uyku pozisyonu gibi faktörler boyun kaslarında kronik kasılma (spazm) Bu sert kas dokusu, sinirlerin geçtiği alanlarda mekanik baskı oluşturarak ağrıya neden olur. - Travma ve Whiplash (Kamçı Yaralanması):
Trafik kazaları, oksipital nevraljinin en önemli travmatik nedenleri arasındadır. Özellikle arkadan çarpma şeklindeki kazalarda, başın hızla geriye ve sonra öne savrulmasıyla boyun yapılarında ani gerilme meydana gelir. Bu “kamçı etkisi” sonucu, oksipital sinirleri çevreleyen kas ve bağ dokusu hasar görebilir. Travma sonrasında gelişen ödem ve inflamasyon, sinirlerin sıkışmasına yol açarak haftalar hatta aylar sonra bile ağrının başlamasına neden olabilir. Bu nedenle whiplash sonrası gelişen ense kökenli baş ağrılarında oksipital nevralji mutlaka akılda tutulmalıdır. - Postür Bozuklukları:
Uzun süreli öne eğik duruş, omuz düşüklüğü veya boyun eğriliği gibi duruş problemleri oksipital sinirler üzerinde kronik baskı oluşturabilir. Özellikle masa başı çalışanlarda veya cep telefonu kullanımı yüksek kişilerde görülür. - Enfeksiyonlar ve İnflamatuar Süreçler:
Geçirilmiş menenjit, ensefalit ya da üst solunum yolu enfeksiyonları, sinir dokusunu etkileyebilir. Ayrıca romatolojik hastalıklar (örneğin romatoid artrit, lupus) sinir çevresinde inflamasyona neden olarak ağrıyı tetikleyebilir. - Anatomik ve Yapısal Faktörler:
Bazı kişilerde doğuştan gelen omurga anomalileri, kas yapısındaki farklılıklar veya dar sinir kanalları oksipital sinirlerin sıkışmasına zemin hazırlar. Bu tür anatomik varyasyonlar, özellikle travma sonrası ağrının kronikleşmesine neden olabilir.
Oksipital Nevralji Kimlerde Daha Çok Görülür?
Oksipital nevralji, her yaşta görülebilmekle birlikte bazı gruplarda daha sık ortaya çıkar. Özellikle boyun kaslarını aşırı kullanan, uzun süreli postür bozukluğu yaşayan veya boyun travması geçirmiş kişiler risk altındadır.
- Masa başında uzun süre çalışanlar:
Bilgisayar karşısında, öne eğik veya yanlış oturuş pozisyonunda saatler geçirmek, boyun kaslarında kronik gerginlik oluşturur. Bu durum oksipital sinirlerin geçtiği bölgede mekanik baskı yaratarak ağrıyı tetikler. Ofis çalışanları, bankacılar, yazılımcılar ve öğrenciler bu gruptadır. - Trafik kazası geçirenler:
Özellikle arkadan çarpma şeklindeki kazalar (whiplash/“kamçı yaralanması”), oksipital sinirlerde mikrotravma, ödem veya sıkışma oluşturabilir. Bu kişilerde ağrı genellikle kazadan günler veya haftalar sonra başlar ve ense kökenli baş ağrısı şeklinde seyreder. - Spor yapanlar veya boyun kaslarını zorlayan meslek grupları:
Ağırlık kaldıranlar, dansçılar, kuaförler, diş hekimleri veya uzun süre baş eğik çalışan cerrahlar gibi gruplarda boyun kaslarına binen yük fazladır. Bu da kas spazmı ve sinir irritasyonu gelişimini kolaylaştırır. - Kronik kas iskelet sistemi hastalığı olanlar:
Servikal disk hernisi, servikal spondiloz (boyun kireçlenmesi) veya fibromiyalji gibi durumlar, oksipital sinirlerin geçtiği anatomik alanlarda iltihap, ödem veya bası - Kadınlar ve orta yaş grubu:
Çalışmalar, oksipital nevraljinin kadınlarda ve 35–60 yaş aralığında biraz daha sık görüldüğünü göstermektedir. Bunun hormonal ve kas tonusu farklarıyla ilişkili olabileceği düşünülmektedir. - Kronik stres yaşayanlar:
Sürekli kasılan boyun ve omuz kasları, oksipital sinirler üzerinde dolaylı baskı oluşturur. Stres yönetimi zayıf olan kişilerde bu nedenle oksipital ağrılar daha kolay tetiklenebilir.
Sonuç olarak:
Oksipital nevralji en sık olarak boyun kaslarının uzun süreli gergin kaldığı kişilerde, trafik kazası sonrası whiplash yaralanması geçirenlerde ve duruş bozukluğu bulunan bireylerde görülür. Erken tanı ve uygun tedaviyle ağrılar kontrol altına alınabilir, yaşam kalitesi belirgin biçimde artar.
Uluslararası Baş Ağrısı Hastalıkalrı Sınıflaması (ICHD-3) Tanı Kriterleri- 13.4 Occipital Neuralgia
A.Aşağıdaki özelliklere sahip ense veya oksipital bölgede ağrı atakları olması:
- Tek veya çift taraflıdır (unilateral ya da bilateral olabilir).
- Büyük, küçük veya üçüncü oksipital sinirin dağılım alanına uyar.
B.Ağrı aşağıdaki özelliklerin en az ikisini taşır:
- Paroksismal (ani başlayan, kısa süreli) ataklar hâlinde olur.
- Ağrının süresi saniyeler ile dakikalar arasındadır.
- Ağrı şiddetlidir ve delici, batıcı, keskin, elektrik çarpması tarzında
- Ağrılı bölge genellikle duyusal değişiklik gösterir (hiperestezi, hipoestezi, allodini).
C.Ağrının bulunduğu sinir üzerinde (ya da hemen yakınında):
- Palpasyonla hassasiyet (trigger noktası) vardır.
- Bu bölgeye lokal anestezik enjeksiyon uygulandığında ağrı geçici olarak kaybolur.
D.Ağrı başka bir hastalık (örneğin tümör, enfeksiyon, yapısal lezyon vb.) ile daha iyi açıklanamaz.
Destekleyici Klinik Özellikler
- Ağrı genellikle boyun arkasından başın arkasına yayılır.
- Baş hareketleri veya dokunma ağrıyı tetikleyebilir.
- Hastalar genellikle ağrıyı “ensemden yukarıya doğru yayılan elektrik çarpması gibi” tarif eder.
- Sıklıkla nuchal kas spazmı ve başın arka kısmında hassasiyet
Oksipital Nevralji Nasıl Teşhis Edilir?
Oksipital nevralji teşhisi, deneyimli bir nöroloji uzmanı tarafından yapılan ayrıntılı öykü alma, fizik muayene ve gerekirse görüntüleme yöntemleriyle konur. Tanı, doğru şekilde yapılandırılmış bir klinik değerlendirme sürecine dayanır.
1. Ayrıntılı Anamnez (Hasta Öyküsü)
Tanının ilk adımı, hastanın ağrıyı nasıl tarif ettiğini dikkatle dinlemektir. Hekim; ağrının başlama şekli, süresi, yeri, şiddeti, tetikleyici faktörleri ve eşlik eden belirtileri sorgular. Oksipital nevralji, tipik olarak ense kökenli, elektrik çarpması tarzında, ani başlayan ve tek taraflı ağrılarla karakterizedir. Bu özgün özellikler, migren veya gerilim tipi baş ağrılarından ayrımında büyük önem taşır.
2. Fizik ve Nörolojik Muayene
Muayene sırasında hekim, boyun hareket açıklığını, kas gerginliğini ve oksipital sinirlerin çıkış noktalarını değerlendirir. Bu bölgelere yapılan hafif bası ile ağrının yeniden tetiklenmesi, tanı açısından oldukça tipik bir bulgudur. Ayrıca boyun kaslarında spazm veya sertlik hissedilmesi de oksipital sinir irritasyonunu destekler.
Hekim, bu muayene bulgularını ICHD-3 (Uluslararası Baş Ağrısı Bozuklukları Sınıflaması) tanı kriterleriyle karşılaştırarak klinik tanıyı netleştirir.
3. Ayırıcı Tanı
Oksipital nevraljinin; migren, gerilim tipi baş ağrısı, trigeminal nevralji, servikal disk hernisi veya boyun kireçlenmesi (servikal spondiloz) gibi diğer nedenlerden ayırt edilmesi gerekir. Her bir tablo farklı ağrı paterni gösterdiği için, bu ayrım doğru tedavi planlaması açısından kritik önemdedir.
4. Görüntüleme Yöntemleri
Tanıyı desteklemek veya ikincil nedenleri dışlamak için boyun ve kafa Magnetic Rezonans (MR) Görüntüleme çekilebilir. Bu görüntüleme, oksipital sinirlerin geçtiği anatomik alanları ve çevre dokularını detaylı gösterir.
Özellikle trafik kazası veya travma öyküsü olan hastalarda, vertebral yaralanmalar veya sinir sıkışması açısından radyolojik değerlendirme önem taşır.
5. Tanısal Sinir Bloğu (Diagnostic Nerve Block)
Oksipital nevralji tanısını doğrulamada en güçlü araçlardan biridir. Ağrının hissedildiği oksipital sinir çıkış noktasına lokal anestezik enjeksiyonu yapılır. Eğer ağrı geçici olarak tamamen kayboluyorsa, bu bulgu oksipital nevralji tanısını kesin olarak destekler.
Bu yöntem hem tanısal hem de tedavi edici etki sağlar — bazı hastalarda tek enjeksiyon bile uzun süreli rahatlama sağlayabilir.
6. Elektrofizyolojik Testler (EMG / Sinir İletim Çalışmaları)
Rutin olarak gerekmez, ancak seçilmiş olgularda sinir fonksiyonlarını değerlendirmek için kullanılabilir. Bu testler, sinir hasarının yaygınlığını ve derecesini göstermede yardımcıdır.
Özetle:
Oksipital nevralji tanısı; öykü, muayene, sinir bloğuna yanıt ve gerektiğinde görüntüleme bulgularının bir arada değerlendirilmesiyle konur. Erken tanı, gereksiz tedavilerin önüne geçilmesini ve uygun tedaviye hızlı ulaşımı sağlar.
Oksipital Nevralji Tedavisi
Oksipital nevralji tedavisi, hastanın ağrı şiddetine, yaşam kalitesine etkisine ve altta yatan nedene göre kişiselleştirilmiş bir yaklaşımla planlanır. Amaç, ağrıyı kontrol altına almak, sinir irritasyonunu azaltmak ve nüksleri önlemektir. Tedavi basamakları genellikle konservatif (ilaç ve fizik tedavi) yöntemlerle başlar, gerekirse invaziv uygulamalar ile desteklenir.
1. Konservatif (İlaçla) Tedavi
Oksipital nevralji tedavisinde ilk basamak, ilaç tedavisidir.
- Antiinflamatuar ilaçlar (NSAİİ’ler): Ağrı ve inflamasyonu azaltmak için hafif vakalarda kullanılabilir.
- Kas gevşeticiler: Boyun kaslarındaki spazmı çözerek sinir üzerindeki baskıyı azaltır.
- Nöropatik ağrı ilaçları:
- Gabapentin ve Pregabalin, sinir kökenli ağrıyı baskılamada en etkili ajanlardır.
- Trisiklik antidepresanlar (örneğin Amitriptilin) da sinir duyarlılığını azaltarak ağrı kontrolüne yardımcı olabilir.
Bu ilaçlar genellikle düşük dozda başlanır ve hastanın yanıtına göre kademeli olarak artırılır.
2. Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon
Fizik tedavi, hem kas gerginliğini azaltmak hem de postürü düzeltmek için kritik öneme sahiptir.
- Germe ve güçlendirme egzersizleri, boyun kaslarının esnekliğini artırır.
- Postür düzeltici egzersizler, öne eğik duruşu düzeltir ve sinir basısını azaltır.
- Sıcak-soğuk uygulamalar, ultrason ve elektroterapi (TENS) destekleyici yöntemlerdir.
Fizyoterapistler ayrıca sinir mobilizasyon teknikleri ile sinir çevresindeki hareket kabiliyetini artırarak ağrıyı hafifletebilir.
3. İnvaziv Tedavi Seçenekleri
Konservatif tedavinin yetersiz kaldığı hastalarda devreye girer.
- Oksipital sinir bloğu:
Lokal anestezik ve steroid kombinasyonu, oksipital sinir çıkış noktasına enjekte edilir. Bu işlem hem tanısal hem de tedavi edici Çoğu hastada enjeksiyon sonrası uzun süreli ağrı kontrolü sağlanabilir. - Botulinum toksin (Botoks) enjeksiyonları:
Kronik oksipital nevraljide etkili bir alternatiftir. Botoks, kas spazmını azaltır ve sinir sıkışmasını rahatlatır. Etkisi genellikle 3–6 ay sürer ve gerektiğinde tekrarlanabilir.
4. Cerrahi Tedavi (Dirençli Olgularda)
Cerrahi yöntemler sadece diğer tedavilere yanıt alınamayan olgularda düşünülür:
- Oksipital sinir dekompresyonu: Siniri sıkıştıran kas ve dokuların serbestleştirilmesi işlemidir.
- Oksipital sinir stimülatörü implantasyonu: Deri altına yerleştirilen küçük bir cihaz, sinire elektriksel uyarı göndererek ağrı sinyallerini bloke eder. Bu yöntem ileri teknoloji gerektirir ve multidisipliner bir ekip tarafından uygulanır.
5. Yaşam Tarzı ve Destekleyici Önlemler
Oksipital nevraljinin yönetiminde ilaç kadar yaşam tarzı değişiklikleri de önemlidir:
- Ergonomik çalışma düzeni kurmak
- Düzenli boyun egzersizleri yapmak
- Stres yönetimi ve gevşeme teknikleri uygulamak
- Uyku hijyenine dikkat etmek
- Uzun süreli sabit baş pozisyonlarından kaçınmak
Bu önlemler, sinir üzerindeki kronik baskıyı azaltarak ağrı ataklarının sıklığını ve şiddetini belirgin biçimde düşürür.
Multidisipliner Yaklaşım
Tedavi başarısı, nöroloji, fizik tedavi ve ağrı uzmanlarının birlikte çalışmasıyla artar.
Bu ekip yaklaşımı sayesinde hem sinir üzerindeki mekanik baskı azaltılır hem de nöropatik ağrı mekanizması hedef alınır.
Erken tanı ve uygun tedavi ile oksipital nevralji tamamen kontrol altına alınabilir ve çoğu hasta normal yaşamına döner.
Oksipital Nevralji Hakkında Sıkça Sorulan Sorular
1. Oksipital Nevralji ile Migren Arasındaki Fark Nedir?
Oksipital nevralji ile migren sıklıkla karıştırılsa da hem ağrı tipi hem de atak süresi açısından oldukça farklıdır.
Oksipital nevralji ağrısı genellikle boyun arkasından başlar, kafatası arkasına yayılır ve elektrik çarpması tarzında, kısa süreli (saniyeler–dakikalar) ataklarla seyreder.
Migren ise çoğunlukla şakak veya göz çevresinde zonklayıcı ağrı yapar, ilaçsız 4 ila 72 saat arasında sürebilir.
Migrende bulantı, kusma, ışık veya ses hassasiyeti gibi ek belirtiler sık görülürken, oksipital nevraljide genellikle dokunma hassasiyeti ve hareketle tetiklenme ön plandadır.
Oksipital nevralji başın belirli bir hareketiyle tetiklenebilirken, migren genellikle hormonal değişiklikler, stres veya belirli gıdalarla ortaya çıkar.
2. Oksipital Nevralji Kendiliğinden İyileşir mi?
Hastalığın seyri altta yatan nedene bağlıdır.
Eğer ağrı kas gerginliği veya geçici duruş bozukluğundan kaynaklanıyorsa, doğru egzersiz ve istirahatle kendiliğinden geçebilir.
Ancak kronik oksipital nevralji genellikle tedavi gerektirir. Uzun süren veya sık tekrarlayan ağrılarda mutlaka nöroloji uzmanına başvurulmalıdır.
Erken tanı ve uygun tedaviyle hastaların çoğunda tam iyileşme sağlanabilir.
3. Oksipital Nevralji Ağrısı Ne Kadar Sürer?
Her bir ağrı atağı genellikle birkaç saniye ile birkaç dakika arasında sürer, ancak gün içinde çok sayıda tekrarlayabilir.
Tedavi edilmezse ağrı dönemleri haftalar veya aylar sürebilir.
Uygun tedaviyle, çoğu hastada 2–4 hafta içinde belirgin iyileşme gözlenir.
Sinir bloğu veya botoks uygulaması yapılan hastalarda ise ağrısız dönem 3–6 ay sürebilir.
4. Hangi Durumlarda Acil Servise Başvurmalıyım?
Oksipital nevralji genellikle acil bir durum değildir. Ancak şu belirtiler varsa acil değerlendirme gereklidir:
- Ani başlayan, çok şiddetli ve “hayatımın en kötü baş ağrısı” şeklinde tanımlanan ağrı
- Ateş, boyun sertliği, bilinç bulanıklığı, konuşma bozukluğu, görme kaybı
- Kol veya bacaklarda güçsüzlük, uyuşma, denge bozukluğu
- Travma veya trafik kazası sonrası başlayan ense ve baş ağrısı
Bu durumlar, oksipital nevralji dışında beyin damar hastalıkları, enfeksiyonlar veya ciddi travmaları düşündürür.
5. Oksipital Nevralji Tekrar Eder mi? Nasıl Önleyebilirim?
Evet, özellikle kas gerginliği, stres veya duruş bozukluğu devam ederse tekrar edebilir.
Nüksü önlemek için:
- Ergonomik oturma düzeni oluşturun.
- Düzenli boyun ve omuz egzersizleri yapın.
- Uygun yastık yüksekliği ve uyku pozisyonuna dikkat edin.
- Uzun süre masa başında kalıyorsanız her 45 dakikada bir ara verin.
- Stres yönetimi ve gevşeme tekniklerini (nefes egzersizi, yoga vb.) uygulayın.
Bu önlemlerle nüks oranı %70–80 oranında azaltılabilir.
6. Oksipital Nevralji Masaj veya Manuel Terapiyle Geçer mi?
Profesyonel yapılan manuel terapi veya fizyoterapötik masaj, kas spazmını çözerek ağrıyı hafifletebilir.
Ancak yanlış veya sert uygulamalar siniri daha fazla tahriş edebilir.
Bu nedenle boyun ve ense bölgesine yapılan masaj mutlaka uzman fizyoterapist veya hekim gözetiminde yapılmalıdır.
7. Botoks Tedavisi Oksipital Nevraljide Ne Kadar Etkilidir?
Botulinum toksin (Botoks) enjeksiyonu, kas spazmını azaltır ve sinir üzerindeki baskıyı hafifletir.
Özellikle kronik ve tedaviye dirençli olgularda etkilidir.
Çoğu hastada 3–6 ay süren ağrısız dönem sağlar. Etki azaldığında uygulama güvenle tekrarlanabilir
8. Oksipital Sinir Bloğu Ne Kadar Etkilidir?
Oksipital sinir bloğu, hem tanı koydurucu hem de tedavi edici bir yöntemdir.
Lokal anestezik ve steroid karışımı sinirin çevresine enjekte edilir.
Eğer ağrı bu işlemden sonra hemen kayboluyorsa, bu hem tanıyı doğrular hem de tedavi başarısını gösterir.
Birçok hastada tek enjeksiyon bile haftalar veya aylar süren rahatlama sağlayabilir.
Bazı durumlarda 2–3 ay aralıklarla tekrarlanan bloklar kalıcı iyileşme ile sonuçlanır.
İşlem kısa sürer, genellikle 1–2 dakika içinde tamamlanır ve güvenli, düşük riskli bir yöntemdir.
Sonuç:
Oksipital nevralji doğru tanı, uygun ilaç, fizik tedavi, sinir bloğu veya botoks uygulamalarıyla büyük oranda kontrol altına alınabilir.
Erken tanı ve multidisipliner yaklaşım, hem ağrısız dönemlerin uzamasını hem de tekrarlamaların önlenmesini sağlar.
